Türk Sanayisine Bir Örnek Olarak Alman Eğitim Sistemi

Almanya’da ortaokul ve lise eğitimi için 3 ayrı okul türü vardır; Hauptschule, Realschule ve Gymnasium.

Hauptschule: Eğitim görece kolaydır. Akademik eğitimden ziyade, sanayiye kalifiye personel yetiştirir. İsteyen öğrenciler 9. sınıftan itibaren mesleklerine yönelik ek işlerde çalışmalara başlayabilirler. Öğrenciler 18 yaşına gelene kadar burada meslek öğrenirler.

Realschule: Bir çeşit meslek okuludur. Buradan mezun olan öğrenciler direkt olarak meslek yüksek okuluna geçerler veya sınavlarda daha başarılı olan öğrenciler abitur* yaparak üniversiteye gitme hakkı kazanabilirler.

(*Abitur, Alman ortaöğretim sisteminde 12 veya 13 yıl eğitim ve son sınıfta yapılan beş ayrı sınavın sonunda ulaşılabilen en yüksek lise diplomasıdır. Abitur diploması Almanya‘da yüksekokul veya üniversite eğitimini mümkün kılar.)

Gymnasium: Akademik olarak en başarılı öğrencilerin eğitim aldığı okuldur. Gymnasium sonunda Abitur ile mezun olan öğrenciler üniversiteye geçiş sağlayabilirler.

Gesamtschule: Bazı eyaletlerde öğrenciler direkt olarak bu okullara gider ve akademik başarı ayrımı yapılmaksızın yerleşirler. Okul kendi içinde sınıf ayrımını sağlar.

Almanya’da Gymnasium’u bitirip üniversiteye giden öğrenciler yaklaşık %30’luk kısmı, çıraklık eğitimi/meslek eğitimi gören öğrenciler ise ortalama %50’lik kısmı oluşturur. Bu sayede kim ne seviyede hangi mesleği yapacaksa ilkokuldan itibaren tam buna uygun eğitimi görür.

Sonuç: Bu sayede çocuklar mümkün olan en erken yaşlardan meslekleri üzerinde çalışmaya ve uzmanlaşmaya başlamış olurlar. Herkesin üniversite mezunu olmak gibi bir derdi yoktur ve bu şart görülmez. Bunun yerine öğrenciye uygun iş alanını ve okulu seçmek önemlidir. Üniversite eğitimi alıp uzmanlaşan kişiler de gerçekten akademik başarısı yüksek öğrencilerdir ve bu sayede herkes yaptığı işin hakkını vererek yapar. Her öğrenci üniversiteye gitmediği için belli sayıda üniversite vardır ve bu üniversiteler de yüksek eğitim standartlarını korurlar.

Görüş: Türkiye’de üniversite okumak bir hedef olmaktan çıkmalı, bir araca dönüşmeli ve amacımız sanayisi güçlü ve teknolojisiyle katma değerli üretim yapan bir Türkiye olmak olmalı. Yüksek refah seviyesine sahip, bağımsız bir ülke olabilmek için bunun kaçınılmaz tek çözüm olduğunu tavandan tabana anladığımız gün meslek liselerine gerekli tüm yatırımlar yapılacaktır. Kuşkusuz özel sektörün desteği bu noktada çok önemli olacaktır.